International Journalists
Çarşamba, Mayıs 25, 2022
  • Haberler
    • Haber
    • Röportaj
    • Analiz
    • Yazarlar
  • Raporlar
    • Dernek Raporları
    • Alıntı Raporlar
  • Etkinlikler
    • Genel Etkinlikler
    • Basın Açıklamaları
    • Seminar-Webinar
    • Video İçerikler
    • Grafik Çalışmaları
    • Medya Akademisi
    • Etkinlik Ajandası
  • Medya Sektörü
    • Tutuklu Gazeteciler
    • Basın Davaları
    • Medya Hak İhlalleri
    • Duyurular
    • Medyadan Haberler
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz
    • Dernek Tüzüğü
    • Üyelik
    • Destek
    • Kampanyalar
  • Journalist Post
  • Türkçe
No Result
View All Result
  • Haberler
    • Haber
    • Röportaj
    • Analiz
    • Yazarlar
  • Raporlar
    • Dernek Raporları
    • Alıntı Raporlar
  • Etkinlikler
    • Genel Etkinlikler
    • Basın Açıklamaları
    • Seminar-Webinar
    • Video İçerikler
    • Grafik Çalışmaları
    • Medya Akademisi
    • Etkinlik Ajandası
  • Medya Sektörü
    • Tutuklu Gazeteciler
    • Basın Davaları
    • Medya Hak İhlalleri
    • Duyurular
    • Medyadan Haberler
  • Hakkımızda
    • Biz Kimiz
    • Dernek Tüzüğü
    • Üyelik
    • Destek
    • Kampanyalar
  • Journalist Post
  • Türkçe
No Result
View All Result
International Journalists
No Result
View All Result

Ahmet Altan: İçerde binlerce Selman var

Dünyadaki en korkunç şey, senin kaderini elinde tutan bir adamın dehşet verici gücüyle karşılaşmaktır. Seni öldürebilir, seni hapsedebilir, seni sürgüne gönderebilir ya da seni özgür bırakabilir. Böyle birinin seni hapsetmesiyle serbest bırakması, sonuçları çok farklı olsa da, aynı ölçüde ezicidir. Çünkü senin hiç söz hakkın yoktur. Bunu yapabilen insanlar genellikle bir cüppe giyer ve yüksek bir kürsüde otururlar. Onlara yargıç denir. 

Bir insanın böylesine insanüstü bir güce sahip olmasının tek bağışlanacak yanı, bunu haklı bir şekilde kullanması olabilir ancak. 

RELATED POSTS

Bold Medya; etik değerlere saygılı habercilik

Journalist POST Şubat Bülteni

Peki, böyle bir güç, haklılığa hiç aldırmazsa ne olacak?

Hemingway’in Silahlara Veda kitabında İtalyan ordusunun bozguna uğradığı bir dönemde, bir mağarada askerleri yargılayan askerî yargıçları anlattığı bir sahne vardır, verdikleri kararın kendi kaderlerini asla etkilemeyeceğine emin bir aldırmazlıkla, her kararda şapkalarını giyip, selam vererek insanları ölüme mahkûm ederler. Rock Hudson’la Vittorio de Sica’nın oynadığı filmde de bu sahne müthiştir. Kararlarını verir ve insanları idam mangasının önüne gönderirler.

Epeyce uzun süren bir hapislik döneminde çeşitli defalar yargıç karşısına çıktım, anlattıklarımı dinlemediler bile, ben suçsuzluğumu anlatan kanıtları sıraladıkça, onlar aynı suçlamaları sanki ben hiç konuşmamışım, hiçbir şey söylememişim gibi tekrarladılar. Önce beni müebbete mahkûm ettiler, sonra on buçuk yıla mahkûm oldum ve beni tahliye ettiler.

Bu yazıyı yazarken, tahliyeme savcının itirazı sonucunda bir yargıcın vereceği yeni kararı bekliyorum, yeniden hapse de atabilirler.

Ben hem müebbet hapse mahkûm olduğumu hem de tahliye olduğumu aynı yargıcın ağzından farklı zamanlarda duydum. Tahliye edilmek de beni müebbete mahkûm olmak kadar bunalttı çünkü hakkımda bir karar verme yetkisine sahip olmaması gereken birileri tarafından serbest bırakıldığımı biliyordum.

Ben hapisten çıktım ama binlerce masum insan hapiste kaldı.

O demir parmaklıklar ve kalın duvarlar cangılından çıktığımda ardımda çaresiz insanlar bıraktım.

Üç yıldan fazla bir zaman küçük bir hücrede iki mahkûmla birlikte kaldım, hiçbir suçları yoktu, söylediklerini kimse dinlemiyordu, defalarca suçsuz olduklarını anlatmalarına rağmen Silahlara Veda’daki yargıçlara benzeyen birileri tarafından mahkûm edildiler.

Aralarından biri oğlumla aynı yaştaydı, tutuklandığında yeni evlenmişti. Dindardı ama aynı zamanda felsefeye ve bilimsel araştırmalara da meraklıydı.

Müthiş bir el becerisi vardı, imkânların çok kısıtlı olduğu yerde akla gelmeyen malzemelerden akla gelmeyecek şeyler yapardı. Tuz paketlerinden dumbbell, çatallardan mandal, çay kaşıklarından cımbız yapabilirdi. Hapishane yemeklerine değişik malzemeler katarak yepyeni yemekler icat ederdi. Adı Selman’dı. Şikâyet etmenin, Tanrının çizdiği kadere karşı gelmek olduğunu düşünür ve asla şikâyet etmezdi.

Çeşitli nedenlerden dolayı hiç ziyaretçisi yoktu.

Bundan da şikâyet etmezdi.

Bir gün plastik masada yeni romanım Hayat Hanım’ı yazarken avludan bir müzik sesi duydum. Bir flüt sesi. Avluya çıktım. Selman sırtını duvara dayamış, gözlerini kapamış elindeki flütü çalıyordu. Çevredeki hücrelerde sesler kesildi. Herkes bu beklenmedik müziği dinliyordu. Şarkı bittiğinde müthiş bir takırtı duyuldu. Çevre hücredekiler kantinden almış oldukları şekerlemeleri atıyordu bizim avluya. Bu, alkış ve “bis” anlamına geliyordu. Saatlerce çaldı Selman.

Avlu kapısı kapanınca, “bu flütü nereden buldun” dedim. Takvim kartonlarından yapmıştı. Elinde bir mezura olmadığı için deliklerin aralıklarını parmak hesabıyla belirlemiş, plastik bir soda şişesinin ağzını kesip flüte ağızlık olarak takmıştı.

Yeryüzünde hiçbir müzik aletinden duyulamayacak bir ses çıkıyordu flütünden, çok değişik ve biraz kalınca bir sesti, çalarken neredeyse hiç nota kaçırmıyordu.

Sadece kederli türküler değildi çaldıkları, bazen eğlenceli havalar da çalıyordu ama genellikle hüzünlü bir sese kayıyordu flütü.

Benim oğlum gibiydi.

Kimsesi gelmiyordu.

Bir tek kez bile yakınmadı.

Kâğıttan bir flüt yaptı. Sırtını duvara dayayıp onu çaldı.

Bir geceyarı hapishaneden çıktığımda bana ne hissettiğimi sordular, özgürlüğüne yıllar sonra kavuşan birinin sevindiğini duymak istiyorlardı, biraz üzgün olduğumu söyledim.

Binlerce masumu ve kâğıt flütüyle Selman’ı o duvarların ardında bırakmıştım.

Suçsuz olduklarını biliyordum ve gücüm onları kurtarmaya yetmiyordu, kimse onların anlattıklarını dinlemiyordu. Sadece yargıçlar değil neredeyse toplumun çok büyük bir kısmı, mağarada idam cezası veren o aldırmaz adamlara dönüşmüştü. Kasketlerini giyiyor, bir selam veriyor, idam mangasının önüne gönderiyor ve yeni kurbanlarına dönüyorlardı.

O mağarayı gördükten, masum mahkûmların çektiklerine tanıklık ettikten ve kâğıttan flütü dinledikten sonra o hapishaneden çok mutlu çıkmak mümkün değil. İnsan kendini bir büyük suçun yardakçısı gibi hissediyor. Hapishanede bir haksızlığın kurbanıyken, dışarı çıktığında büyük bir haksızlığın suç ortağı oluyorsun.

Dünyadaki en korkunç şeyin senin kaderin hakkında karar verme gücüne sahip olan biriyle karşılaşmak olduğunu biliyorum, böyle bir güce sahip olanın senin hiçbir söylediğine aldırmamasının nasıl azap verdiğini, insanı nasıl aşağıladığını da biliyorum.

Kâğıttan bir flütten nasıl bir ses çıktığını, dinmemiş bir özlemi nasıl dile getirdiğini de biliyorum.

Yeniden tutuklanma ihtimalim olduğunu da biliyorum.

Ama Selman için tutuklanmak bir ihtimal değil, o zaten tutuklu.

Ve benim oğlumla yaşıt, tuzdan dumbbell, kâğıttan flüt yapıyor.

Gelen kimsesi yok.

Hiç şikâyet etmiyor.

Sadece sırtını duvara dayayıp, flütünü çalıyor.

* Bu yazının İngilizce çevirisi 10 Kasım 2019 tarihli The Observer gazetesinde yayımlanmıştır. 

Yazının İngilizcesi: http://www.internationaljournalists.org/news/there-are-many-selman-in-jail.html?lang=en

TweetSendShare

Related Posts

Bold Medya; etik değerlere saygılı habercilik

Journalist POST

Journalist POST Şubat Bülteni

Uncategorized @tr

Journalist POST Ocak Bülteni

Who are we

International Journalists Association e.V.

Adres: Poststrasse 2-4, 60329 Frankfurt am

Telefon : +49 179 1385035

Email : contact@internationaljournalist.org

Support Us

Sparkasse.svg
paypal-kryptowaehrung-geruecht-bitcoin-1l1
review-and-improve-your-patreon-campaign

IBAN: DE29 5065 2124 0004 1249 13 Sparkasse / BIC: HELADEF1SLS

Journalist Post

    Bülten aboneliği için lütfen bize e-posta adresinizi bırakınız.

    AFP
    fra
    Stifter-helfen-Logo
    csm_keyvisual_amazonsmile_4a7bf8e187
    peaceful-actions-logo

    © 2017 - 2022 Designed by Increases

    No Result
    View All Result
    • Haberler
      • Haber
      • Röportaj
      • Analiz
      • Yazarlar
    • Raporlar
      • Dernek Raporları
      • Alıntı Raporlar
    • Etkinlikler
      • Genel Etkinlikler
      • Basın Açıklamaları
      • Seminar-Webinar
      • Video İçerikler
      • Grafik Çalışmaları
      • Medya Akademisi
      • Etkinlik Ajandası
    • Medya Sektörü
      • Tutuklu Gazeteciler
      • Basın Davaları
      • Medya Hak İhlalleri
      • Duyurular
      • Medyadan Haberler
    • Hakkımızda
      • Biz Kimiz
      • Dernek Tüzüğü
      • Üyelik
      • Destek
      • Kampanyalar
    • Journalist Post
    • Türkçe