Kosova da dahil olmak üzere Balkanlar’daki medya, eski Sırp diktatör Slobodan Miloseviç’in Hırvatistan, Bosna ve Kosova’da başlattığı 90’lı yıllardaki kanlı savaşlardan bu yana ülkelerin demokratik gelişmelerinde kilit bir rol oynadı. Siyasi partiler ve hükümetler her zaman medyaya müdahale etmek ve etkilerini kullanmak istediler ve bunu başardıkları zamanlar da oldu. Çoğu zaman milliyetçi gündem oluşturarak bölgedeki diğer uluslarla ters düştüler. Kosova’da baskının çoğu, uzun yıllar boyunca eski Cumhurbaşkanı Hashim Thaci’nin iktidardaki Kosova Demokratik Partisi’ne birçok yönden hizmet eden kamu yayıncısı RTK’ya karşı uygulandı. Bunun dışında, özel bağımsız medya, ekonomik ve siyasi baskıya maruz kalsa da, iktidardakileri hesap vermek zorunda bırakarak işlerini yapabildi. Arnavutluk’ta on yılı aşkın bir süredir medyanın yaklaşık yüzde 90’ı şu ya da bu şekilde Başbakan Rama’nın iktidardaki Sosyalist Partisi’ne bağlıyken, Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve iktidardaki SNS’nin kontrolü dışında yüzlerce medya arasından sadece 3-4 medyanın bulunduğu Sırbistan’da durum daha da kötü. Kuzey Makedonya’da medya, VMRO DPMNE’den Nikola Gruevski’nin yolsuzluk suçlamasıyla hakkında çıkarılan tutuklama emri üzerine ülkeden kaçmasının ardından yeni bir özgürlük anlayışına kavuştu.
KOSOVA MEDYASINDA ÖZDENETİM SİSTEMİ
Kosova’da yüzlerce haber medya kuruluşu faaliyet gösteriyor ve bazıları STK olmak üzere çoğunlukla işletme olarak kayıtlı. Kosova’da medya üzerinde devlet kontrolü yok. Kosova Meclisi’nde oylanan bağımsız bir organ olan Bağımsız Medya Komisyonu, TV ve radyoların içeriğini denetliyor ve şikayetlerle ilgileniyor. Kosova Basın Konseyi, ülkedeki tüm basılı medyanın kapatılmasının ardından çevrimiçi medyanın içeriğini izleyen bir özdenetim organıdır. Mevcut Kosova Hükümeti’nin, yıllık bütçesini 16 milyon Avro’dan 8 milyon Avro’ya düşürerek Kamu Yayıncısı RTK üzerinde kontrol sağlamaya çalıştığı görülüyor.
GAZETECİLERE FİİLİ VE SÖZLÜ SALDIRI
Kosova da dahil olmak üzere Batı Balkanlar’da gazetecilerin ve medyanın çalışmaları sürekli olarak mercek altında tutuluyor, siyaset, hükümetler ve her türden çıkar gruplarının saldırılarına maruz kalıyor. Güvenli Gazeteci Bölgesel Ağı son yıllarda altı Batı Balkan ülkesi ve Hırvatistan’da yaklaşık 2 bin saldırı kaydetti.
Saldırılar, bu yıl Kosova’nın kuzeyinde olduğu gibi, fiziksel saldırılardan, her türlü tehdit, gözdağı ve çevrimiçi tacize kadar çeşitlilik gösteriyor. Sırbistan, Bosna ve Kosova en fazla saldırının gerçekleştiği ülkeler olurken, Kuzey Makedonya en az saldırı gerçekleşen ülke oldu. Saldırıların çoğu her bir ülkedeki iktidar partilerinden gelmekte, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve milletvekilleri gazetecilere karşı karalama kampanyaları düzenlemekte. Bu durum en çok Sırbistan ve Arnavutluk’ta ve son olarak da Kosova’da görülmektedir.
Gazetecilere yönelik saldırıları Kosova’da ifade ve medya özgürlüğünü baltalamaya yönelik girişimler olarak görüyoruz. Örneğin, gazeteci ve online haber portalı ‘Gazeta Metro’nun kurucusu Valon Syla, Nisan ayında bir Facebook paylaşımında Kosova’daki Müslüman imamların lüks yaşamlarıyla alay ettiği için fiziksel saldırıya uğradı. Bu, ifade özgürlüğünün nasıl saldırıya uğradığına dair açık bir örnektir ve Kosova’daki sivil toplum bu özgürlüğü savunmak için her zaman sesini yükseltti.
Kosova Gazeteciler Derneği, 26 Mayıs’tan 30 Haziran’a kadar geçen 5 haftalık süre zarfında, Sırpların çoğunlukta olduğu Kuzey Mitroviça, Leposaviç, Zveçan ve Zubin Potok’ta gazetecilere yönelik 29 saldırıyı kayıt altına aldı. Gazeteciler ve medya ekipleri haber yaparken maskeli çeteler tarafından fiziksel saldırıya uğradı, ekipmanları tahrip edildi, arabaları ateşe verildi. En kötü saldırılar 16 Haziran’da Leposaviç’te yaşandı, 9 medya mensubu saldırıya uğradı, RTK kamera operatörü Bardh Bekteshi yerde tekmelendi.
AJK ve gazeteciler, ülkedeki gazetecilerin güvenliğine ilişkin endişelerimizi dile getirerek kurumlarla temas halinde oldu. Hükümetten, gazetecilerin güvenli bir ortamda işlerini en iyi şekilde nasıl yapabileceklerine dair somut adımlar içeren bir strateji benimsemesini istedik. Adalet sisteminden sürekli olarak gazetecilere yönelik saldırı davalarına öncelik vermesini, gazetecilerin çalışmalarının çok yüksek bir kamu yararı taşıdığını göz önünde bulundurmasını talep ediyoruz. Çoğunluğu savcılıktan olmak üzere bazı küçük adımlar gördük, ancak uygulamada pek bir değişiklik olmadı.
SANSÜR YOK AMA OTOSANSÜR VAR
Kosova da dahil olmak üzere pek çok medya kuruluşu sansür yerine çoğunlukla otosansür uyguluyor. Farklı ekonomik çıkarlar nedeniyle medya, ilişkili oldukları kişi veya kurumlarla ilgili farklı konu veya meseleler hakkında haber yapmaktan kaçınma eğilimindedir. Sansürün Sırbistan, Arnavutluk ve Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti’nde uygulandığı görülüyor. Bunun bir örneği, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen ve iktidardaki rejim yanlısı medyanın çoğu tarafından görmezden gelinen muhalif protestolardır.
Her ülkede farklı aktörlerin müdahale girişimleri var. Rusya ve ardından Çin, nüfuzlarını kullanmaya çalışan başlıca kötü niyetli yabancı aktörler. Yine bu durum en çok Sırbistan’da ve ülkede bulunan Sputnik’te görülüyor.
ÇOK DİLLİ VE KÜLTÜRLÜ BİR MEDYA VAR
- Kosova’da Arnavutça, Sırpça, Romanca, Boşnakça, Türkçe ve diğer dillerde yayın yapan çeşitli haber kuruluşları bulunuyor. Sırpça konuşan medya Kosova’nın kuzeyinde yoğunlaşmıştır (Kossev, Radio Kosovska Mitrovica, Radio Kontakt Plus. TV Mir, TV Most ve diğerleri). Farklı araştırmalar, 60.000 Kosovalı Sırp’ın çoğunluğunun ana bilgi kaynağı olarak Belgrad’daki Sırp medyasını kullandığını gösteriyor. Yani sadece Sırbistan’dan değil, Russia Today’in Belgrad’da RT Balkans’ı açmasıyla birlikte Rusya’dan gelen propagandanın da hedefi durumundalar.
Ne yazık ki, son günlerde ve sosyal platformlar çağında, ana akım olanlar da dahil olmak üzere medyanın, haber yaparken etiğe saygı gösterme sürecinden sıklıkla uzak durduğunu gördük. İçinde bulunduğumuz “tıklama tuzakları” dönemi, medyanın bazen yanlış haber yapmasına neden oluyor. Ancak, her ülkede hala 2-3 büyük, saygın medya kuruluşu var ve bunlar, kamu yararına profesyonel habercilik için gazeteciliğin özünü korunuyor.
Xhemajl Rexha kimdir?
Kosova’da 900’den fazla üyesi bulunan Kosova Gazeteciler Derneği’nin (AJK) Yönetim Kurulu Başkanıdır. Ulusal özel kanal KTV’de (Kohavision) 2005’ten 2020’ye kadar Genel Yayın Yönetmenliği de dahil olmak üzere çeşitli pozisyonlarda çalıştı ve güncel olaylara değinen Interaktiv programını sundu. 2020’den itibaren Kanal10’da Enformasyon Direktörü ve “Prime Time” programının sunuculuğuna devam ediyor.
Dergimizin tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ.