Site icon International Journalists

Tutuklu gazeteci Ahmet Uzan’ın eşi: Kızım, çalan her kapıya ‘baba’ diye koşuyor

Tutuklu gazeteci Ahmet Uzan’ın eşi Sümeyye Uzan, eşinin doğum gününde 4 yıldır yaşadıklarını anlatan bir yazı kaleme aldı.

Habertürk, Akşam, İhlas Haber Ajansı ve Sabah Egeli Gazetesi’nde 14 yıl çalışan gazeteci Ahmet Uzan 24 Kasım 2016’da tutuklandı. Önce İzmir Aliağa, sonra Menemen Cezaevine gönderildi. Tutukluluğunun 6. ayında iddianamesi hazırlandı, 11. ayında 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 44 aydır cezaevinde olan gazeteci Ahmet Uzan’ın bugün doğum günü. Eşi Sümeyye Uzan, çocuklarının babasız geçen yıllarını ve yaşadıkları travmaları yazdı.

“OĞLUM ATAK DÖNEMİNDEYDİ”
“Eşim 44 aydır cezaevinde. 8 Kasım 2016 gecesi sabaha karşı çalan zil sesiyle uyandık. Rica ettik polislere arama yaparken çocuklarımız uyanmasın diye. 7.5 yaşındaki oğlum astım hastası, atak dönemiydi o günler yine. Nebülizator cihazını gördü polisler, ‘evde hasta mı var’ dediler.

“POLİSLER İŞİNİ BİTİRENE KADAR BABASININ KUCAĞINDAN İNMEDİ”

Kızım Reyyan 2.5 yaşındaydı. Seslerden uyandı. Polislerin evde işi bitene kadar babasının kucağında oturdu. Sanki bir daha babasıyla bu kadar vakit geçiremeyeceğini bilmişti. Polisler eşimi de alıp giderken çok ağladı Reyyan. Eşim daha sonra mektubunda yazmış “Gözyaşları çok dokundu.” diye.

6 AY SONRA İDDİANAME HAZIRLANDI
6 gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklanarak Menemen Cezaevine gönderildi. 2 ay orada kaldıktan sonra şu anda da bulunduğu Aliağa 4 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevk edildi. Tutukluluğunun 6. ayında iddianame hazırlandı, 11. ayında 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Hiçbir içerik ispat kullanım olmayan Bylock programı suçlamasıyla.

Bu arada hakim bey hiçbir somut delil göstermeden pişmanlık emaresi yoktur diyerek ceza indirimine de gitmedi. Aralık 2017’de İstinaf Mahkemesi Aralık 2018’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı cezayı onadı.

“YA BABAMIN HAPİSTE OLDUĞUNU DUYARLARSA”
Başta da bahsettiğim gibi kızım çok küçüktü fakat oğlum her şeyin farkındaydı. Bir psikoloğun da yardımıyla ona olanları anlattık. Bizim bile anlayamadığımız bir durumu o nasıl taşıyacak ki. Ağır psikiyatri ilaçları kullandı. Okulda arkadaşlarıyla ciddi problemler yaşadı. “Ya babamın hapiste olduğunu duyarlarsa! Onlar sadece kötü insanların hapishane gireceğini düşünürler. Babamı da kötü zannedecekler” diye günlerce ağladı.

“BABAM BENİ PARKA GÖTÜRÜYOR MUYDU?”
Ama en çok kardeşine üzüldü. “Ben 7 yaşıma kadar babamla oynadım, o babamı hiç hatırlamıyor.” Kızım gerçekten de babasıyla cezaevi dışında geçirdikleri zamanı hiç hatırlamıyor. Bana soruyor “Babam beni kucağına alıyor muydu, parka götürüyor muydu” diye. Anlatıyorum babanız sizin saçınızın teline kıyamazdı, çok severdi sizi, parka götürürdü, kucağına alırdı, saçını tarardı.”

Şimdi kızım da artık cezaevinin babasının iş yeri olmadığını anladı. Gelemeyeceğini bildiği halde zamansız çalan her kapıya BABA diye koşuyor. Durumu idare etmeye çalışıyorum. Okula başlayacak bu sene. Dua ediyorum inşallah okul açılana kadar gelir babaları.

BİR YILDIR PSİKİYATRİ İLAÇLARI KULLANIYOR
Eşim de yaklaşık iki yıldır psikiyatri ilacı kullanıyor. İyi ve güçlü görünüyor tam da bizim de ona görünmeye çalıştığımız gibi. Ama iyi değiliz her adımım, her nefesim, her gülüşüm, her konuşmam eksik onsuz. Sabrediyorum. Derdimi bilenin dermanı da vereceğine inanıyorum inşallah.

BUGÜN EŞİMİN DOĞUM GÜNÜ
Bugün eşimin doğum günü. 4. defa ve yine ayrıyız. Ve ben yine yarın eşime mektup yazıp ayrı geçen son doğum günün olsun dileklerimi ileteceğim. Rabbim tüm kardeşlerimle birlikte bizim de hasretimizi bitirsin, selamet sahillerine ulaştırsın hepimizi en tez vakitte.”

Kaynak: Bold Medya

Exit mobile version