Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar, yaşanan büyük deprem ve yaklaşan seçimler nedeniyle en üst seviyeye ulaştı. Türkiye’de kamuoyu depremle meşgulken Twitter’a bant daraltması uygulayan iktidar yetkilileri, haber sitelerine ve içeriklerine erişimi engellemeye de devam etti. International Journalists Association e.V Medya ve Etik Kurulu Koordinatörü İsmail Sağıroğlu, demokrasinin yaygınlaşması ve insanların eşit olarak haklarını kullanabilmesi için faaliyet gösteren İtalyan Ambasciata dei Diritti Marche Derneği’nin konuğu oldu.
Türkiye’de 179 medya kuruluşunun bir gecede çıkartılan KHK ile kapatıldığını anlatan Sağıroğlu, “Yaklaşan seçimler öncesi depremzedeler kendi temel haklarını bile talep ederken tutuklanma korkusu yaşıyor. Depremden sonra hükümetin aklına gelen ilk şey, Twitter’da insanların haklarını talep etmemesi için bant daraltması uygulaması oldu. Bölgede haber yapan hükümete yakın gazeteciler, mağdurların sesleri duyulmaması için yayında seslerini kesti. Seçimler, baskı ve korku ikliminin dağılıp dağılmayacağını da belirleyecek. Türkiye cezaevlerinden halen 60’tan fazla gazeteci bulunuyor.” dedi. Sağıroğlu, International Journalists Association’ın mülteci gazetecilere verdiği destekleri, Türkiye’de ve tüm dünyada basın ve ifade özgürlüğünün gelişmesi için yaptığı çalışmaları anlattı.
Konferansın diğer konuğu, Türkiye üzerine araştırmalar yapan yazar Francesco Marilungo oldu. Türk demokrasi tarihinin sürekli kesintilere uğradığını anlatan Marilungo, “2010’lı yıllarda oluşan demokrasi atmosferi tekrar kayboldu. Bu dönem ekonomi açısından da iyi bir dönemdi. Gezi olayları, Kürt şehirlerinin ablukaya alınması, Suriye’ye yapılan operasyonlar gibi olaylar Erdoğan’ın gerçek yüzünü gösterdi. Bir anlamda Türkiye’nin tüm kötü özelliklerini kendi şahsında topladı. Şu anda yaklaşan seçimler öncesi Erdoğan hükümeti, hiç bu kadar zayıf bir görüntü ortaya koymamıştı. 99 depremiyle iktidar olan Erdoğan, 2023’de yaşanan depremle gidebilir.” dedi.