Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, her yıl dünyadaki 180 ülkenin basın özgürlüğünü incelediği 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni kamuoyu ile paylaştı.
Endeks verilerinin, insanların bilgiye erişimindeki gerilemeyi ve doğru haberlerin yayınlanmasının önündeki engellerin artışını yansıttığı belirtildi.
Endeksi “Gazetecilik, Dezenformasyonun Aşısı” başlıklı metin ile paylaşan RSF, gazeteciliğin dünyanın yüzde 73’ünde (130 ülkede) kısmi veya ağır kısıtlamalar altında yapıldığını vurguladı.
Koronavirüs salgınının hükümetler için basın özgürlüğünü kısıtlamak adına bir fırsat olduğunu vurgulayan RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, “Gazetecilik dezenformasyona karşı en etkili aşı olsa da haber üretimi ve iletimi ne yazık ki çoğu kez politik, ekonomik, teknolojik ve bazen de kültürel aktörler tarafından engelleniyor. Gazetecilik, dezenformasyonun dijital platformlar ve sosyal ağlar üzerinden hızlı yayılımına karşı, kamuoyu tartışmasının doğrulanmış bilgi çeşitliliğine dayanması için başlıca güvencedir” dedi.
RSF raporunda, “Avrupa, habercilere yönelik şiddetteki artışa karşın basın özgürlüğü ile en uyumlu kıta olarak kaldı. Diğer yandan, Avrupa Birliği’nin (AB) temel haklar için getirdiği koruma mekanizmaları Viktor Orban rejiminin Macaristan’da medyaya el koymasına çözüm getirmede ve diğer bazı Orta Avrupa ülkelerinin özgürlük karşıtı müdahalelerini durdurmada gecikiyor”değrelendirmesinde bulunuldu.
Kuzey Amerika ve Güney Amerika ise basın özgürlüğü endeksinde gerileyen kıtalardan. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) endekste 44’üncü sırada yer bulurken RSF’nin raporunda eski ABD Başkanı Donald Trump dönemine atıfta bulunuldu. Trump’ın son yılında gazetecilere yönelik şiddetin rekor seviyelere ulaştığı belirtildi.
Raporda, Asya Pasifik bölgesinde “sansür virüsü”nün Çin’in ötesine yayılma eğilimi gösterdiği belirtildi. Çin endekste 177’nci sırada yer aldı. Raporda, Pekin’in dayattığı ulusal güvenlik yasasının Hong Kong’da gazeteciler için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulanırken Hong Kong endekste 80’inci sırada yer buldu.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi raporda, “gazeteciler için baskının en yoğun olduğu bölge” olarak nitelendirildi. Listenin sonlarında yer alan Suudi Arabistan, Mısır ve Suriye’de ise durumun günden güne kötüleştiğine vurgu yapıldı.
Türkiye endekste Bangladeş, Rusya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerin ardından 153’üncü sırada yer aldı. 2019 yılında 157’nci ve 2020 yılında 154’üncü sırada gösterilen Türkiye, son iki yılda sıralamada bir ilerleme kaydediyor. Bu ilerleme, uzmanlar tarafından Türkiye’nin önünde yer alan ülkelerde basın özgürlüğü şartlarının ağırlaştırılmasına karşılık Türkiye’de yapılan çeşitli reformların ardından gazetecilerin tahliye edilmesi ile açıklanıyor.
Raporun Türkiye kısmında, iktidarın medyaya yönelik baskıcı tutumundan ve kendilerini eleştirenleri kriminalize ettiğinden bahsedildi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çoğulculuğu ortadan kaldırmak için mümkün olan tüm imkanları kullandırdığı vurgulanırken “Yeni Türkiye”de internet sansürünün daha önce görülmemiş boyutlara ulaştığı belirtildi.
Raporda ayrıca yargı bağımsızlığına dair ağır sorunlar, habercilere yönelik keyfi tutuklamalar, çevrimiçi haberciliğe yönelik ağır müdahaleler, eleştirel haberciliği hedef alan idari yaptırımlar ve gazetecilere gösterilen şiddetin cezasız kalması Türkiye’ye dair temel sorunlar olarak sıralandı.
2021 endeksinde 153’üncü sıraya yükselen Türkiye, ülkedeki gösterilerde habercilere yönelik uygulanan baskılar nedeniyle beş basamak birden gerileyen Belarus’un yerine yerleşmiş oldu. Belarus ise listede 158’inci sırada.
Rapora Ulaşmak İçin: