Türkiye’de işsizlik oranı en yüksek meslek gruplarından biri olan gazetecilik alanında mesleğe devam edebilmek için serbest veya bağımsız çalışmak durumunda kalanlara çalışma mekanı ve teknik malzeme hizmeti verecek Basın Evi hayata geçirildi.
Türkiye’de İşsiz ve Serbest Gazeteciler İçin ‘Basın Evi’ Kuruldu
Son dönemde demokratik gelişiminin yanı sıra basın ve ifade özgürlükleri alanında yaşananlarla eleştirilere konu olan Türkiye’de gazetecilik mesleğindeki kan kaybı devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK ve meslek örgütleri verileri itibariyle iletişim alanındaki yeni mezun gençler ve döviz kuru artışı gerekçesiyle küçülme kararı alan yerel basınla birlikte medya sektöründeki işsiz sayısı 8 bini aştı. İşsiz gazeteci oranı yüzde 4,7 artarak 2018 yılı sonunda yüzde 23,8 oldu.
Bu tablo karşısında meslek örgütleri için çözüm arayışına Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle 2021 yılı sonuna kadar küçük çapta da olsa kısmi olanaklar getirildi. AB’nin katkısıyla Gazeteciler Cemiyeti’nin yürütmeye başladığı Demokrasi için Medya (Media for Democracy) programı kapsamında Türkiye’de ilk kez işsizlik sarmalındaki gazetecilik mesleği için özel mekan ve olanaklar yaratıldı. Sektördeki işsizlik nedeniyle serbest çalışma veya kendi bağımsız medya platformlarıyla gazetecilik mesleğini devam ettirmeyi amaçlayanlar için Ankara’da Basın Evi, kapılarını hizmete açtı.
Stüdyo ve teknik malzeme ücretsiz sunulacak
Basın Evi, gazetecilere internet bağlantısına sahip bilgisayarlarla donatılmış çalışma alanı, konferans/eğitim salonu ve canlı yayınlar veya video kayıtları için kullanabilecekleri stüdyo gibi imkanlar sunuyor. Gazeteciler Cemiyeti’nin bünyesinde açılan Basın Evi’nde gazetecilere mekandan yararlanmalarını kolaylaştırmak amacıyla sekretarya hizmeti sunulması da öngörülüyor. Bunun yanı sıra Demokrasi için Medya programı çerçevesinde gazetecilere haber projelerinde ihtiyaç duydukları teknik malzemeleri geçici süreyle temin edilmesi de hedefleniyor. Gelecek günlerde “Basın Evi Destek Aracı” başlığı altında gazetecilere belirli süre sonunda iade etmeleri şartıyla diz üstü bilgisayar, kamera veya fotoğraf makinesi gibi teknik malzeme desteği verilmesi de öngörülüyor. Basın Evi’nden yararlanmak veya teknik malzeme desteği almak konusunda gazetecilerden herhangi bir ücret talep edilmesi söz konusu olmayacak, sadece başvuru kriterlerine uygun şekilde mesleki yeterliliğe sahip olunması ve haber projesi önerilmesi gerekiyor.
Demokrasi için Medya programının “Serbest Çalışan Gazetecileri Güçlendirme Aracı” başlığı altında ise, gazetecilere haber, araştırma veya dizi yazı üretmeleri için çağrı yapılıyor. Gazeteciler Cemiyeti’nin 24 Saat Gazetesi’nde yayınlanacak haber içerikli yazılar için belirli miktarda ücret ödemesi yapılması öngörülüyor. Herhangi bir medya kuruluşunda “basın iş sözleşmesi” ile çalışmaması şartıyla serbest çalışma konumundaki gazetecilere açık bu destekleme aracı, işin cüzi miktardaki maddi boyutundan öte aslında gazetecilere kendi meslekleriyle aralarındaki bağı kaybetmeme imkanı sunuyor. Gazeteciler işsizlik koşullarında haber üretmeyi sürdürebiliyorlar.
Gazetecilere bağımsız olarak projelerini hayata geçirebilmeleri için ayrıca “İnternet Sitesi için Teknik Destek Aracı” başlığı altında internet mecrasındaki projelere mali katkı verilmesi planlanıyor.
Demokrasi için Medya programına ilişkin ayrıntılı bilgilere de http://media4democracy.org adresinden ulaşılabiliyor.
“Medyada çoğulculuğa ihtiyaç var”
Basın Evi’nin resmi açılış töreninde , AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Türkiye’nin demokratik atmosferinde geriye kayma yaşandığı konusunda Avrupa’nın görüşlerini aktardı.
Büyükelçi Berger, “AB için, basın özgürlüğü demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurudur. Bilgi akışının ve şeffaflığın kesin güvencesine her zaman ihtiyaç duyulur. Hükümet de bu hususlara dikkat etmek durumunda olmanın yanı sıra açık ve şeffaf olmalıdır. Türkiye bu konularda büyük ilerleme kaydetmiştir. Ancak, son zamanlarda Avrupa Komisyonu Türkiye’nin bu konuda geriye doğru bir kayma yaşadığını gözlemlemektedir. Bu geriye kaymanın nedenlerinden biri Türkiye’deki medya çoğulculuğunun eksikliği veya daralmasıdır. Diğer sebep ise otosansür gibi görünmektedir. Türkiye’deki OHAL durumu da sona ermiş olduğu için umarım böyle bir projeyle medyadaki çoğulculuğu artırabiliriz ve gençlere gazetecilik normlarını göstermekte ilham olabiliriz” dedi.
Berger, AB’nin üç yıl boyunca mali destek vereceği Demokrasi için Medya Programı’yla Türkiye’de temel olarak insanları bilgilendirici gazeteciliği teşvik etmiş olmayı amaçladıklarını da sözlerine ekledi.
Bilgin: “Basın Evi işsiz gazetecilere fener olacak”
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin de, açılış törenindeki konuşmasında, “Avrupa Birliği, demokrasiye giden bu yolda ihtiyacımız olan desteği esirgemedi. Sizler burada bir açılışa gelmediniz. Ankara ve Türkiye’nin her yerinde demokrasiye, insan haklarına ve basın özgürlüğüne inanmış ancak herhangi bir nedenden dolayı işsiz bırakılmış arkadaşlarınıza ışık veren bir yapının açılışındasınız. Burası işsiz bırakılmış bütün gazetecilere fener olacak” diye konuştu.
Demokrasi için Medya Programı Direktörü ve Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcılarından Yusuf Kanlı da, Basın Evi’ne ilişkin bilgi vererek, “Basın Evi’nin girişinde bir duvarda Avrupa barış özgürlüğü şartları, diğer taraftaysa katılımcı demokrasinin simgesi olan eller yer alıyor. Bu iki duvar ‘Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi Programı’nın da özeti. AB desteğiyle hayata geçirdiğimiz bu merkezin Türk basınının daha aydınlık günlere kavuşmasında küçük de olsa bir yol açmasını umuyoruz” ifadesini kullandı.
Kanlı, ayrıca özgün, araştırmacı ve sosyal konulara duyarlı gazeteciliği canlandırma hedefiyle 35 yaş altı gazeteciler için her yıl üç dalda üç adet farklı toplam 12 ödül vereceklerini de açıkladı.
Kaynak:Amerikanın Sesi(VOA)