Geçtiğimiz yüzyıl, haber odalarında “alaylı ve mektepli gazeteciler”in kavgalarıyla geçti. Okullu gazetecilerin sayısının arttığı günümüzde ise, yalnızca içerik üretimine odaklanan klasik gazetecilik eğitiminin yeterli olup olmadığı sorgulanıyor.
Hemen herkesin amatör biçimde enformasyon üreticisi ve dağıtıcısı hâline gelmesiyle birlikte, gazetecilik programlarının klasik eğitim anlayışı giderek daha fazla tartışılıyor. Çünkü geleneksel gazetecilik eğitimi, büyük ölçüde haberlerin kitleler için oluşturulduğu döneme dayanıyor ve teknolojik gelişmelere uyum sağlamada zorlanıyor. Oysa gazetecilik artık yalnızca haber, fotoğraf ya da video gibi içerikler üretme sürecinden ibaret değil. Haber odalarında gazetecilerin sahip olmaları gereken olmazsa olmaz öz yetenek ve becerilere çoktan yenileri eklendi. Veri madenciliği, veri görselleştirme, içerik yönetim sistemi oluşturma ve kullanma, otomatik içerik üretebilecek programlama dillerini öğrenerek kod yazabilme ile haberin görünürlüğünü artıran teknolojilerden ve haber kişiselleştirme özelliklerinden haberdar olma artık içerik üretmek kadar önemli kabul ediliyor.
Barlarda ve kafelerde haber kovalama dönemi bitti
Dönüşümün sinyalini seneler önce veren isimlerden biri bizzat Internet’in kurucusu Tim Berners-Lee. Ona göre gazetecilik artık dumanlı barlarda insanlarla sohbet ederek haber için ipucu arama mesleği değil. Gazetecilerin temel amaçlarından biri artık veriyi analiz edecek araçlarla donanıp, insanlara bunca veri içerisinde dünyada ve ülkelerinde neler olup bittiğini göstermeye yardımcı olmak.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 1080 gazeteci ile yapılan anket çalışmasının sonuçları da bu dönüşümü doğruluyor. 1970 ve 1980’lerde gazetecilerin siyaset bilimi, İngilizce, tarih, ekonomi, hukuk ve işletme gibi gazetecilik dışı konulara ilgi ve talepleri daha fazlayken; günümüzde eski sonuçlarla büyük bir çelişki oluşturacak şekilde gazeteciler çoğunlukla teknoloji becerileri edinme konusunda eğitime ihtiyaç duyduklarını belirtmekteler.
Öyle ki ankete katılan gazetecilerin yalnızca %8.6’sı dünya meseleleri hakkındaki genel kültürlerini artıracak eğitime ihtiyaç duyduklarını ifade etmiş. Video çekme, kurgu, multimedya haberciliği, veri gazeteciliği, arama motoru optimizasyonu, web programlama ve web tasarımı gibi konularda ilave eğitime ihtiyaç duyduğunu söyleyenlerin sayısı ise oldukça fazla. Dolayısıyla haber odalarında teknolojiye karşı olan değil, teknoloji ile çalışabilen girişimci cyborg gazetecilere ihtiyaç duyuluyor.
Gazeteciler kod yazmayı öğrenmeli mi?
Yukarıdaki soruya kesin bir yanıt vermek güç. Çünkü tartışmalar sürüyor. Ancak gazetecilerin amaçları doğrultusunda bazı programlama dillerini öğrenmeleri gerektiğini söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Örneğin, Florida Üniversitesi’nden McAdams (2013)’a göre, bir gazetecinin metinde uygun yerlere virgül atmayı bilmesi kadar, basit bir HTML bilgisine sahip olması da gerekiyor. Üstelik öğrenmek de çok zor değil. David Holmes ise bu gerekliliği sevimli ve esprili bir akış şeması ile açıklıyor.
Araştırmalar ilginç bir biçimde, gazetecilik öğrencilerinin kodlama ve veri gazeteciliği ile ilgili derslere kayıt olmaktan çekindiklerini gösteriyor. Bu durumun çeşitli nedenleri var. Bazı öğrenciler zaman sorunu yaşadıklarını ve bu konulara ilgi duymadıklarını belirtiyor. Ayrıca gazetecilik öğrencilerinin matematik sevmedikleri ve kodlamanın bolca matematikle ilgili olduğuna dair yanlış bir kanı da var.
Kod yazmak gazetecileri kurtaracak sihirli bir değnek mi?
Gazetecilik öğrencilerine kod yazmanın öğretilmesi yüksek teknoloji haberciliğin fetişleştirilmesi olmadığı gibi basit bir teknolojik beceriye de indirgenmemeli. Kod yazmak haber odalarını canlandıracak sihirli bir formül de değil. En basit hâliyle kodlama ve veri görselleştirme becerileri gazetecilikte yeni ve gelişen bir uzmanlık alanı olarak görülebilir.
Özetleyecek olursak, algoritmalar ya da programlama dilleri iş yıkıcı canavarlar olarak görülmemeli. Devir makineye karşı gazeteci değil, makine ile çalışan gazeteci yetiştirme devri. Çünkü haber odalarında geleneksel, standart ve statik haber öyküleri yerine dinamik, etkileşimli ve kişiselleştirilmiş anlatılar yaratabilen yenilikçi gazetecilere ihtiyaç var.
Teori mi pratik mi?
Gazetecilik bölümlerinin ders programlarına eklenen az sayıda kodlama ve veri gazeteciliği dersinin büyük oranda uygulama odaklı olarak tasarlanmış olması da oldukça sorunlu. Çünkü bu derslerin teknolojik beceri edindirme kadar kuramsal bir bağlam sağlaması da gerekiyor. Örneğin, bu derslerin toplumsal yarar için teknoloji, algoritmik yanlılık, kullanıcı deneyimi tasarımı, web erişilebilirliği, açık kaynaklı yazılım, veri güvenliği, sayısal düşünme ve veri okuryazarlığı gibi olgu, konu ve sorunları da içermesi gerekiyor. Disiplinlerarası takım çalışması ve girişimcilik yollarını temel alan diğer dersler de, bu derslerin somut bir düzlemde karşılık bulmasına yardımcı oluyor.
Çünkü gazetecinin yaratıcılığı, işbirliği, motivasyonu, dijital/sanal kimlik yönetimi ve profesyonel bir topluluğun parçası olması; teknolojik araca sahip olma ve onu kullanma becerileri kadar önem kazanıyor.
Kaynak: newslabturkey