Araştırmalar, Brezilya’da kadın gazetecilere yönelik saldırıların sistematik hale geldiğini gözler önüne seriyor. Saldırganlar, kadın gazetecileri taciz ediyor ve onların kişisel verilerini paylaşıyor.
Sosyal iletişimin toplumda te- mel bir rolü var. Bu nedenle, ga- zetecilik, bireylere başkalarıyla bağlantı kurabilecekleri bir referans noktası vererek, halk ile siyasi, ekonomik ve sosyal güç arasında bir bağlantı haline gelir. Bu yüzden, farklı haberleri içerisinde barındıran bir haber merkezi, insani bir bakış açısıyla geri planda kalan konularla ilgilenme ve gazeteciliğin toplumla bağını benimsemesini içselleştirme duyarlılığını ortaya koyar.
Haber odalarında kadın gazetecilerin temsil edilmesi, bu katılımların bir üst seviyeye çıkartılması anlamına geliyor. Ne yazık ki, bu temsil kadın gazetecilere yönelik durmaksızın devam eden şiddet haberleriyle sekteye uğruyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Uluslararası Gazeteciler Merkezi (ICFJ) 2020 yılının sonlarına doğru 125 ülkeden 901 katılımcıyla bir anket gerçekleştirdi. Ankete katılan 714 kadın gazetecinin %73’ü mesleklerinden dolayı sosyal medyada şiddete maruz kaldıklarını aktardı. Çevrimiçi şiddetin ruh sağlığı üzerindeki etkisi ise yüzde 26 olarak açıklanarak en sık dile getirilen sonuç oldu.
Raporda, online şiddetin kadınları kamusal tartışmaların dışında tutmayı amaçladığı belirtilirken, diğer konular da şu şekilde sıralandı. Kadın gazetecileri küçümsemek, küçük düşürmek, utandırmak, korkmalarına, sessiz kalmalarına ve geri çekilmelerine neden olmak, mesleki olarak itibarsızlaştırmak, hesap sorulacak konuma getirmek, gazeteciliği ve gerçeklere olan güveni baltalamak. Son zamanlarda Brezilya’da, yukarıda bahsi edilen başlıklara rastlamak mümkün. Özellikle Başkan Jair Bolsonaro olmak üzere, mevcut hükümetin üyeleriyle yapılan protestolarda veya basın toplantılarında bu tür şiddetler artmaktadır. Siyasi kutuplaşma, kadın düşmanlığını açık şekilde gün yüzüne çıkardı. Esasen, bu önyargı kültürü, birçok haber merkezinin siyasi ve çarpık görüşlerine kadar uzanıyor.
Brezilya Araştırmacı Gazetecilik Derneği (Abraji) Kasım 2020’de “ifade özgürlüğüne yönelik saldırılar” kategorisine giren 43 özel rapor hazırladı. Bu saldırılardan beşi sanal ortamda gerçekleşti ve hepsi de kadınlara yönelikti. Yıl içinde bu kategorideki 72 başvurunun 20’si kadın çalışanlara, 36’sı medyaya ve 16’sı erkeklere karşı gerçekleşti.
Araştırmalar, Brezilya’da kadın gazetecilere yönelik saldırıların nasıl sistematik hale geldiğini gözler önüne serdi. Saldırganlar, taciz, kadın düşmanlığı ve kişisel verilerin paylaşılmasını kendilerine has kullandıkları sosyal ağlar ve uygulamalar aracılığıyla dijital dünyada yaymanın yolunu bulduklarını ortaya çıkardı.
Kadın gazetecilerin işyerlerinde güvenliklerini sağlama adına yapılan girişimlerin yanı sıra, toplumsal bazda cinsiyet ayrımcılığı, ruh sağlığı ve çalışma ortamının kalitesi için kurumsal desteğe duyulan ihtiyaç etkin bir şekilde ele alınmalı. Ancak bu raporlardan çok daha fazlasına ihtiyacımız var. İnsani bir bakış açısıyla olaylara baktığımızda, konuyu öngörülerin çok daha üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Kitle iletişim aracı olarak toplumun her kesimini kucaklayan gazetecilik, çeşitlilik açısından sağlam bir kaynak olmasının yanı sıra, birey ve toplum arasında- ki ilişkinin anlaşılmasını sağlar. Bununla birlikte, kadın gazetecilerin maruz kaldığı şiddet ile ilgili farkındalığı artırmak için sosyal içeriklerin önemi, cinsiyet eşitliği ve temsil anlayışının yardımıyla birlikte önyargılı davranışların azaltmanın bir yolu anlamına geliyor.