RedHack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri için yargılanan altı gazetecinin davasında üç yıldır beklenen dijital materyallerin incelenmesi raporu dosyaya girdi. Duruşma, raporun incelenmesi için 6 Şubat 2020 tarihine ertelendi.
“Örgüt propagandası yapmak”, “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma” ve “Örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılanan altı gazetecinin sekizinci duruşması 24 eylül 2019 günü İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
P24 tarafından takip edilen duruşma 1 saat gecikmeki olarak 10.30’da başladı. Tutuksuz yargılanan gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Eray Sargın ile avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Bakan Albayrak’ın avukatı Ahmet Özel ise mazeret göstererek duruşmaya katılmadı. Duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ile Fransız Radyosu’ndan temsilcilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi izledi.
Mahkemeye üye hâkim başkanlık yaptı
Mahkeme başkanının izinli olması sebebiyle duruşmaya kıdemli üye hâkim Barış Öztürk başkanlık yaptı. Hâkim Öztürk, dijital materyallere ilişkin beklenen bilirkişi raporunun dosyaya geldiğini söyledi. İki heyeti olan 29. Ağır Ceza Mahkemesi heyetlerinin birleştirildiğini söyleyen hâkim Öztürk, üye hâkimlerin diğer heyetten geldiği bilgisini verdi.
“Polis bana örgüt aradı”
Mahkeme başkanı, bilirkişi raporuna ilişkin sanıklara söz verdi. Sanıklardan Tunca Öğreten, “3 yıldır bir mağduriyet yaşıyoruz. Yaptığım haber sebebiyle evim basıldı. Eve gelen emniyet mensuplarına ben hangi örgüte üyelikle suçlanıyorum diye sorduğumda ‘emniyete gidelim de bakarız’ dediler. Bu süreçte bana örgüt arandı. DHKP-C üyesi olduğum gerekçesiyle tutuklandım. Daha sonra DHKP-C ile ilişkim olmadığı anlaşıldı ve üye olmamakla beraber örgüte yardım ve devlet sırrını açıklamak suçlamalarıyla yargılanmaya başladım. 3 yıldır mağduriyet yaşıyorum. 1 yıl tutuklu kaldım. Yargılama hala sürüyor. Yurtdışına çıkamıyorum. Dijital materyallerimizi alamıyoruz. Ben gözaltına alındığımda el konulan telefonum iPhone 6Sdi şimdi 11 çıktı. Adamların Ar-Ge’si yargıdan daha hızlı çalışıyor. Dijital materyallerimin iadesini ve yurtdışı çıkış yasağımın kalkmasını istiyorum” dedi.
Öğreten’in ardından söz alan Kanaat ve Sargın da dijital materyallerin teslimini, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını ve duruşmalardan vareste tutulmayı talep ettiler.
“Dilekçe verilmesi halinde yurtdışı yasağı geçici olarak kaldırılıyor”
Sanıklardan Metin Yoksu ve Öner Çek’in avukatı Özcan Kılıç, Çelik’in babasının vefatı sebebiyle duruşmaya katılamadığını söyledi. Kılıç, Çelik’in gözaltı sırasında babasının telefonuna da el konulduğunu belirterek dijital materyallerin verilmesini istedi. Kılıç’ın ardından söz alan sanık avukatlarının tamamı, müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulmasını, dijital materyallerin teslimini ve adli kontrolün kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme başkanı Öztürk, sanıklara ve avukatlarına hitaben, “Bir seminer veya düğün olması durumunda yurtdışına çıkmanız gerektiğinde mahkemeye dilekçe yazarsanız o şekilde de geçici olarak izin veriyoruz” dedi. Daha sonra müzakere için duruşmaya 5 dakika ara verdi.
Duruşma ertelendi
Mahkeme ara kararında, altı gazeteciye uygulanan yurtdışı çıkış yasağının devamına ve sanıkların duruşmadan vareste tutulma taleplerinin reddine hükmetti. İmajı alınan ve suç unsuru tespit edilmeyen dijital materyallerin sanıklara iadesine karar veren mahkeme, bilirkişi raporunun incelenmesi için süre vererek duruşmayı 6 Şubat 2020 tarihine erteledi.