TSK’nın Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik yürüttüğü Zeytin Dalı Harekâtı ile ilgili Boğaziçi Üniversitesi’nde lokum dağıtılmasına karşı “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” sloganı ve pankartıyla tepki gösterdikleri gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” yapmakla yargılanan öğrencilerin davasının görülmesine, İstanbul 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’ün aktardığına göre; yargılanan öğrencilerden Kültigin Demirlioğlu ve Emir Eray Karabıyık mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmayı, Barış Akademisyenleri’nden ve Avrupa Matematik Derneği’nden bir temsilci de takıp etti.
Mahkeme başkanı, savcının celse arasında gönderdiği mütalaanın dosyaya eklendiğini söyledi. Yazılı mütaalasını tekrar ettiğini belirten savcı, yargılanan 30 öğrencinin 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Yargılanan öğrencilerin avukatları ise, mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak üzere süre talebinde bulundu. Avukat Yıldız İmrek, “Kendimizden önce iddia makamına da mütalaayı yeniden yazması için süre verilmesini istiyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin Barış Akademisyenleri ile ilgili kararı ve Ayşe öğretmen kararı bu dosya için de emsal” dedi ve Yargı Reformu Paketi’nde yapılması planlanan değişikliklerin göz önünde bulundurularak beraat kararı verilmesini talep etti.
Tutuksuz sanıklardan Demirlioğlu, savcının esas hakkında mütalaasında kendisiyle ilgili hata olduğunu, kendisine ait olmayan CD’nin mütalaada kendisininmiş gibi gösterildiğini söyledi. Demirlioğlu ve Karabıyık, savunma için süre talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, mütalaaya karşı esas hakkında savunmaların hazırlanması için süre verilmesine karar vererek davayı 31 Ocak’a erteledi.
Beş yıl önce yayımlanan yazısı nedeniyle yargılanan Türköne süre aşımına dikkat çekti
Üç yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde tutulan yazar ve akademisyen Mümtaz’er Türköne’nin “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’ün aktardığına göre; Türköne, Bakırköy 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya SEGBİS’le katıldı. Türköne, savunmasında, 2014’te yayımlanan bir yazısında geçen ve ölü sevicilik anlamına gelen “nekrofili” sözcüğünün hakaret teşkil etmediğini söyledi.
Türköne, o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Gezi Direnişi sırasında polis tarafından başından vurulan ve kaldırıldığı hastanede 269 gün sonra yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan hakkındaki sözlerini eleştiren yazısı hakkında yasa gereği süre aşımı olduğunu belirtti.
Mahkeme başkanı, Türköne’ye mahkemenin diğer duruşmalara geçmesi gerektiğini söyleyip savunmasını tamamlamasını istedi. Türköne ise savunmasına devam etmek istediğini belirtti.
Daha sonra söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vekili, sanığın savunmasını kabul etmediklerini belirterek, “Cumhurbaşkanı hakkında ‘nekrofili’ kelimesini açık bir şekilde kullanmıştır. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Mümtaz’er Türköne’nin avukatı, esas hakkında savunmasını, Türköne’nin beyanı tamamlandıktan sonra sunacağını söyledi. Bunun üzerine ara kararını açıklayan mahkeme, Türköne ve avukatının esas hakkında savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine karar vererek davayı 31 Ekim’e erteledi.