Tutuklu gazeteci-yazar Ahmet Altan hakkında, 27 Haziran 2016 tarihinde haberdar.com adlı haber sitesinde yayımlanan “Ezip Geçmek” başlıklı yazısı nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla dava açılmıştı. Yargılamayı yürüten İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 28 Şubat 2018 günü görülen karar duruşmasında Altan’a “örgüt propagandası” suçundan 3 yıl, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ise 2 yıl 11 ay olmak üzere toplam 5 yıl 11 ay hapis cezası vermişti.
Altan’ın avukatları tarafından istinafa taşınan dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 17 Aralık 2019 tarihinde Altan’a verilen cezayı onadı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesinin verdiği kararda usûle ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksik olmadığı gerekçeleriyle Altan’ın avukatlarının istinaf başvurusunu esastan reddetti.
“Atatürk’e hakaret” suçlamasından beraat
Öte yandan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi ise Altan hakkında “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan verilen 1 yıl 6 aylık hapis cezasını kaldırarak beraatine hükmetti.
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, kapatılan Taraf gazetesinde 4 Kasım 2010 tarihinde yayımlanan “CHP” başlıklı yazısı nedeniyle açılan davanın 2 Temmuz 2019 günü görülen duruşmasında Altan’a “Atatürk’e hakaret” suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. Altan’ın avukatlarınca yapılan istinaf başvurusunu inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi, Altan hakkında verilen mahkûmiyet kararının kaldırılmasına ve Altan’ın beraatine hükmetti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi 26 Aralık 2019 tarihli kararında, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına dikkat çekti.
Altan’ın avukatı Çalıkuşu: “Hukuku her gün dilekçe vererek arayacağız”
Üç yıl iki ay süren tutukluluğunun ardından 4 Kasım 2019 tarihinde tahliye edilen Ahmet Altan, savcılığın itirazı üzerine İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 13 Kasım 2019 günü yeniden tutuklandı. Dava dosyasının 31 Aralık 2019 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne gönderilmesinin ardından mahkemeye dilekçe gönderen avukat Figen Albuga Çalıkuşu, “hüküm sonrası ağır yasa ve hukuk ihlali ile” tutuklanan Ahmet Altan’ın derhal tahliyesini talep etti. Çalıkuşu, “Hukuku her gün dilekçe vererek arayacağız” dedi.
“Hukuksal rezalete son verilsin”
Müvekkili Altan’ın “hukuksal zorbalıkla” yeniden tutuklandığına dikkat çeken Çalıkuşu dilekçesinde özetle, üst mahkeme olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin hukuka aykırılığı ve ağır mevzuat ihlalini ortadan kaldırmasını istedi: “Bu dilekçenin konusu Türkiye’de bir ilk olan ‘mahkeme hükmüne’ yetkisi olmadığı halde bir savcının itiraz etmesi ve ‘adli kontrol tedbiri uygulanarak hüküm ile tahliye edilen’ Ahmet Altan’ın 8 gün sonra anayasal ve yasal hakları ‘hiç sayılarak’ itiraz üzerine ve suç işlemeyi göze alarak tutuklanmasıdır. Bu tutuklamayı yapabilmek adına Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yok sayılmıştır. CMK hükümlerine uydurabilmek gibi nafile gayret ile yasa maddeleri şaşkınlık içinde özüne, ruhuna aykırı olarak delik deşik edilmiştir. Üst derece mercii olan Dairenin, müvekkilin özgürlüğüne hukuksal zorbalık ile el koyan bu ağır hukuksuzluğu ve kasten mevzuat ihlalini tüm neticeleri ile ortadan kaldırmak yükümlülüğü bulunmaktadır. İlk derece mahkeme kararını denetleme yetkisine sahip Dairenin bu hukuksal rezalete derhal son vermesi gerekir.”
Dilekçesinde, ilk derece mahkemesinin hükmünü verdikten sonra dava dosyasından el çektiğini, yetkinin sıra ile istinaf ve Yargıtay mercilerinde olduğunu hatırlatan Çalıkuşu, bir başka ilk derece mahkemesinin itiraz üzerine hükme dokunma yetkisi olmadığını vurguladı.
Dilekçenin tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: P24