Kamu görevi yapan gazetecilerin temel misyonu toplumun doğru haber ve bilgiye ulaşmasını sağlamaktır. Türk Hükümeti, çok büyük can ve mal kaybına neden olan 6 Şubat deprem felaketinde gerekli tedbirleri almaması ve krizi yönetememesindeki sorumluluğunu, yayın organları, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarına baskılarla örtmeye çalışmaktadır.
Halkın doğru haber ve bilgiye ulaşmasından rahatsız olan AKP hükümeti, medyayı sansür, başta Twitter olmak üzere sosyal medyayı kısıtlama, ekran karartma, web sitelerine erişimi engelleme ve gazetecileri gözaltına alma yöntemleriyle susturma gayreti içerisindedir.
Aralarında Ekşisözlük, Avesta Yayınları, Rudaw ve Botan International siteleri ile gazeteci Frederike Geerdink’in kişisel internet sitesinin de bulunduğu onlarca muhalif mecraya mahkeme kararlarıyla erişim engeli getirildi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV ve Tele1‘e 5’er kez program durdurma ve idari para cezası verdi. Deprem bölgesinde, haber yapmaya çalışan pek çok gazeteci güvenlik güçleri tarafından engellendi. Çok sayıda gazeteci, saldırı tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
Türk hükümeti, gazetecilere yönelik nefret söylemiyle deprem bölgesinde görevini yapmaya çalışan medya mensuplarını organize bir öfkenin hedefi haline getirmeye çalışmaktadır. Halk Tv muhabirine yapılan çekiçli saldırı bunun son örneği olarak kayıtlara geçti. Konuyla ilgili paylaşım yapan gazeteciler, polis tarafından ifade vermeye çağrıldı. Sosyal medyaya kısıtlamalar getirildi.
AKP Hükümeti 20 yıldır uyguladığı deprem politikalarının ölümcül sonuçlarını gazetecileri baskı altına alarak kapatamayacağını bilmelidir. International Journalists Association e.V. olarak, basın ve ifade özgürlüğünü savunmaya, baskı ve şiddetle susturulmaya çalışılan gazetecileri desteklemeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
International Journalists Association e.V