Zaman Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici, ABD Kongresi’nde dünyadaki ulusötesi baskıları ve ABD’nin bu baskılara yönelik tepkisinin ele alındığı panelde konuştu. 15 Şubat 2024 tarihinde gerçekleştirilen oturum, insan hakları ihlallerine karşı mücadelede uluslararası bir platform oluşturmayı amaçlıyordu.
“Ulusötesi baskı” veya TNR olarak bilinen bu olgu, hükümetlerin ulusal sınırları aşarak diaspora ve sürgün topluluklarındaki bireyleri hedef alarak eleştiri ve muhalefeti bastırmak için kullandığı bir taktik olarak tanımlanıyor. Oturumda yapılan açıklamalarda, gazetecilerden akademisyenlere, insan hakları savunucularından siyasi muhaliflere kadar geniş bir yelpazede insanların TNR’nin kurbanı olduğu vurgulandı.
Oturuma katılanlar, TNR üzerine en son araştırmalarını paylaşırken, kişisel deneyimlerini ve Kongre’ye önerilerini aktardılar. Bu çerçevede, Kongre’nin başlattığı girişimler arasında önemli bir yeri olan, Ulusötesi Baskı Politikası Yasası da tartışma konusu oldu.
2016’dan Beri İnsan Hakları Krizi Yaşanıyor
Konuşmasın da Türkiye’deki baskılardan söz eden IJA ABD Danışma Kurulu Üyesi Abdülhamit Bilici, “Bir yerde gazeteciler hedef alınıyorsa o ülkede otoriter lider, toplumu esir almaya çalışıyor demektir” sözlerini kullandı. 2016 darbe girişiminden sonra Türkiye de insan hakları krizi yaşandığını belirten Bilici, Türk hükümetinin son 8 yılda 100’den fazla Türk vatandaşını zorla Türkiye’ye nakletmek için diğer otoriter devletlerle işbirliği yaptığını vurguladı.
Ulusötesi Baskıyı Bizzat Yaşadım
Gazeteci olarak hem ulusal hem de ulusötesi baskıyı bizzat yaşadığını söyleyen Bilici, Erdoğan hükümetinin ulusötesi baskıları için “Çin, İran ya da Küba’dan bahsetmiyoruz, NATO üyesi bir ülkeden bahsediyoruz ve bir NATO ülkesinin ulusal ve ulusötesi baskının önde gelen aktörleri arasında yer alması utanç verici” dedi.