Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirdiği ‘Gazetecilere yönelik artan saldırıların araştırılması’ önergesi, AKP oylarıyla reddedildi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bugün Türkiye’de gazetecilerin tarihin en kötü günlerini yaşadığına dikkat çekti. “Anadolu Ajansının dahi üzerinde bir vesayet odağı var. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve bizzat İletişim Başkanı, şu anda basın kartlarının kime verileceğini, gazetelerin hangi manşetlerle çıkacağını, hangi siyasi parti temsilcisinin hangi gazetede, hangi televizyonda kaç dakika kalacağına bizzat karar veriyor” dedi.
GAZETE MANŞETLERİNE ONAY VERİLİYOR
Özel, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 157. sırada olduğunu hatırlatarak, “Hepimiz biliyoruz ki bir merkezden üretilen manşetler, bir merkezden yaratılan algı operasyonları ve mutlaka ve mutlaka 1’inci sayfayı bir görsün bakalım bizim başkan, ondan sonra baskıya girersiniz diye gece yarılarına kadar baskı makinelerinin başında bekletilen basın emekçileri” ifadelerini kullandı.
BEYZBOL SOPALI VANDALLAR
Özel, şunları söyledi: “Okudukları gazetenin yazarının elinde beyzbol sopaları olan Vandallar tarafından dövüldüğünü, kan içinde kaldığını, kaburgalarının, kemiklerinin kırıldığını görünce bu ülkede insanlar korkmaz mı? Gazeteciler o kalemi tekrar tutuyorsa sizin yarattığınız özgürlük ortamından değil, yüksek ahlakları ve baskıya karşı üstün dirençleri ve mesleklerine bağlılıklarından dolayı tutuyorlar. Ya tutamayanlar ya yazarken kendiliğinden kendini sansürleyenler? Bunu yapmaya mı geldiniz erdemliler hareketi olarak?”
MEDYA PROPAGANDA ARACINA DÖNÜŞTÜ
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray da, medyanın büyük bir kısmının propaganda aracına dönüştüğünü belirtti. Çıray, “Ne yazık ki Türkiye’de prangalı bir medyaya sahibiz şu anda ve bu çoğunluğu prangaya vurulmuş medya yüzünden âdeta Türk medyasının önemli bir kısmı bir basın-yayın organı olmaktan çıkıp bir propaganda aracına dönüşmüştür” dedi.
KENAN EVREN DÖNEMİNİ YAŞAMAKTAYIZ
HDP’li Tülay Hatimoğulları Oruç ise şunları söyledi: “15 Temmuz askerî darbe girişimini Allah’ın lütfu gibi görerek, basının özgürlüğünü ortadan kaldıran, bununla da yetinmeyip onlarca basın kuruluşuna, yayın organına, hatta ve hatta matbaasına kilit vuran, tıpkı Kenan Evren dönemindeki gibi ‘Ya televizyonlar, gazeteler paşam.’ dediklerinde ‘Kilit vurun, gazeteler makas makas olsun’ dediği dönemin aynısını şu an yaşamaktayız.”
GAZETECİLERE YÖNELİK SALDIRILAR ARTTI
Son dönemde gazetecilere yönelik artan saldırılar gündemde tartışma konusu olmuştu. Yavuz Selim Demirağ evinin önünde 7 kişinin sopalı saldırısına uğramıştı. Gözaltına alınan saldırganlar sonrasında serbest bırakılmıştı. Sabahattin Önkibar da evinin yakınlarında 3 kişinin saldırısına uğramıştı. Ayrıca Antalya’da İdris Özyol ve Engin Çevik, Adana’da da Hakan Denizli isimli yerel gazeteciler aynı şiddetin kurbanı olmuştu.
Kaynak: medyabold.com