Site icon International Journalists

Diktatörlerin yeni korkulu rüyası

Journalist Post’un 6. sayısını ücretsiz indirmek için TIKLAYINIZ

Otokratik rejimlerin dünya genelindeki hakimiyeti her geçen gün artarak devam ediyor. İfade özgürlüğünün tek adam rejimleri tarafından giderek daha fazla kısıtlandığı bir dünyada, medya çalışanları baskı altındaki halkın güvenilir haberlere ulaşabilmeleri için yeni çözümler arıyor.

2022 YILI KÖTÜ GEÇTİ

Gazeteciler için 2022 yılı yine acı dolu geçti. Gazetecileri Koruma Komitesi’ne göre geçen sene en az 67 gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Bu rakam 2018’den bu yana en yüksek sayı olarak kayda geçti. Ukrayna savaşı ve Latin Amerika’daki cinayetlerin artması bu rakamı rekor seviyeye ulaştırdı.

2022’de yaşanan savaşlar ve basın özgürlüğüne yönelik benzeri görülmemiş baskı, medya kuruluşlarının ülkeleri dışına kitlesel bir şekilde göç etmesine de neden oldu. Medya, yeni iş modelleri geliştirmek, haber kaynaklarına ulaşabilmek için yeni yöntemler bulma ve sansüre rağmen takipçileriyle bağlarını sürdürebilme adına teknik çözümler geliştirmek gibi sayısız zorluğun üstesinden gelmenin yollarını arıyor.

Son uluslararası gelişmeler, sürgündeki gazetecilerin zorluklarını da gün yüzüne çıkardı. Mevcut teknolojik durum, gazetecileri hedef kitlelerine ulaşma konusunda her zamankinden daha verimli hale getirse de diğer yandan sosyal medya üzerinden de açık hedef olmaya devam ediyorlar.

YAPAY ZEKÂ (AI) VE GAZETECİLİK

Dünyada gazetecilik alanında yeni teknolojik gelişmeler de yaşanıyor. Şimdilerde yapay zekâ uzmanları üretken yapay zekânın haber endüstrisi üzerindeki etkisini tartışıyor.

Yapay zekâ (AI) destekli sohbet robotu ChatGPT piyasaya sürüldüğünden beri, gazeteciler bunun haber endüstrisi üzerindeki potansiyel etkisini tartışıyorlar. “Bu kaç gazetecinin yerini alacak?” sorusu akıllara geliyor. ChatGPT’yi bir meydan okuma mı yoksa haber endüstrisinin karşılaştığı bazı sorunları çözmek için bir fırsat olarak mı görmek gerekiyor?

Financial Times okuyucularına ilk yapay zekâ editörü Murgia’yı tanıttı bile. Murgia, kendisine yöneltilen sorulara karşılık görev tanımını şu şekilde özetliyor: “Özellikle yapay zeka teknolojisinin iyisiyle kötüsüyle günlük yaşamlarımız üzerindeki etkisiyle ilgileniyorum. İnsanların unutmayacağı harika hikayeler anlatmak istiyorum.”

Murgia’nın açıklaması şu soruyu akla getiriyor; “Gazetecilerin yerini tamamen ChatGPT gibi yapay zekâ sistemleri alabilir mi?” Bünyesinde Bild, Die Welt gibi medya kuruluşlarını barındıran 15 bin çalışanı ile Avrupa’nın en büyük medya şirketi Axel Springer’ın CEO’su Mathias Doepfner çalışanlarına gönderdiği mektupla bu soruya cevap veriyor. Yapay zekanın, bağımsız gazeteciliği her zamankinden daha iyi hale getirme veya onun yerini alma potansiyeline sahip olduğunun altını çizen Doepfner, işten çıkarmaların olacağı sinyalini veriyor.

GAZETECİLİK BİTİYOR MU?

Son 20 yılda dünya üzerinde 1668 gazeteci görevi başında hayatını kaybetti. Yükselişte olan diktatör rejimlerin hedefindeki gazetecilerin yerini alan yapay zeka ileride tek adamların başına büyük bir dert olacaktır. Skandalları, rüşvetleri, yalanları ortaya dökecek olan yapay zekâ (AI), otokratik rejimlerin korkulu rüyası olacak. Umarım diktatörler bununla birlikte ellerine daha fazla gazeteci kanı bulaştırmazlar.

Gazetecilik bizi eğitir, bilgilendirir ve ilham verir; daha parlak bir geleceğe doğru ilerlememize rehberlik eder. Gazeteciliğin sunulma şekli değişse bile bu kavramın etkisi sürekli olarak güçlü kalmaya devam edecektir.

Exit mobile version