AKP Rejiminin yayın aparatı Sabah Gazetesi’nin alenen suç işleyerek gazeteci Cevheri Güven’in evinin adresini yayınlaması ve Güven’i açık bir şekilde hedefe koymasına tepkiler devam ediyor.
Cevheri Güven kendisine gelen destek mesajlarına teşekkür ederken; ‘Sorun yok, pazar sabah her zamanki gibi yeni videomla kahvaltıya evinizdeyim.’ paylaşımı yaptı.
Alman gazetesi Frankfurter Rundschau’ya bir röportaj veren Cevheri Güven, neden hedef olduğuna dair çarpıcı açıklamalar yaptı.
Gazeteci Güven; “Erdoğan’a yakın medya sanırım 4 Eylül’deki videom nedeniyle ikamet yerimi yayınladı. Videoda Türk gizli servisi MİT ile darbe girişimi arasındaki somut bağlantıları sıraladım.” dedi. Cevheri Güven, darbe girişiminden bir gün önce moderatör Hande Fırat’ın (CNN Türk) Türk gizli servisi MİT basın servisi başkanı Nuh Yılmaz ile nasıl görüştüğünü anlatmıştı.
Cevheri Güven röportajda; MİT’in darbe girişimindeki rolünden bahsetmenin Erdoğan’ın kırmızı çizgisini aştığını söylüyor.
Peki Sabah Gazetesi’ndeki bu haberi MİT mi sipariş etti. Çünkü Cevheri Güven’in ikametgahı normal şartlar altında öğrenilemez. Güven, Türk gizli servisi MİT’in bu işin içinde olduğunu düşünüyor: “Bilgi yasağı vardı. Yani normal şartlar altında adresimi öğrenemezdiniz.” diyen Güven, haberi yazan gazeteci Abdurrahman Şimşek’in de MİT ile birlikte çalışması ve oradan malzeme almasıyla tanındığını ve daha sonra yayınladığını söylüyor. Abdurrahman Şimşek, rejimi eleştiren diğer kişilerin ikamet yerlerini de kamuoyuna açıkladı.
Frankfurter Rundschau’da yer alan röportaj haberin devamında Avrupa’nın en büyük gazetecilik örgütü ‘Alman Gazeteciler Birliği’nin (DJU) tepkisine de yer verildi.
DJU, sürgündeki gazeteciler için koruma çağrısında bulunuyor. “Türkiye’den koruma arayan sürgündeki gazetecilerin Almanya’da gözetlenmesi ve tehdit edilmesi kabul edilemez. Bir gazeteci terörist olarak etiketlenerek ve ikametgahı yayınlanarak hedef alınırsa, güvenliğini sağlamak için ilgili makamlara çağrıda bulunulur. Anja Willman editörlerimizle yaptığı bir röportajda, ‘Eleştirel seslerin saldırı korkusundan sessiz kalmamasını sağlamalıyız.'” dedi.
Alman Gazetesi Frankfurter Rundschau’da yer alan röportajın orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.