Türkiye’nin son beş yıldaki insan hakları karnesinin masaya yatırıldığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde üye devletler, Türkiye’ye tavsiyelerini sıraladı. Türkiye’nin son yıllardaki insan hakları uygulamaları yerden yere vuruldu.
Türkiye’nin son beş yıldaki insan hakları karnesi, İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması (UPR) kapsamında bugün masaya yatırıldı. Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve sivil toplum örgütlerinin şikayetleri görüşüldü.
Türkiye, toplantıda sert bir dille eleştirildi.
TÜRKİYE’YE SERT ELEŞTİRİLER
Cenevre’de yapılan bugünkü toplantıda üçüncü kez Türkiye’deki mevcut durum incelendi. Katar, Yemen, Afganistan, Azerbaycan dışında hemen hemen bütün ülkeler Türkiye’yi sert dille eleştirdi.
Oturumlarda söz alan 133 ülkenin büyük bir bölümü Türkiye’yi düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duymaya çağırdı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin üye ülkelerinin bir araya geldiği toplantıda, Türkiye ile ilgili daha önce BM’nin çeşitli organları tarafından hazırlanmış raporlar ve yine daha önceki Periyodik İnceleme çalışma sürecinde yapılan öneriler ışığında hazırlanmış rapor okundu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı başkanlığında incelemeye katılan Türk heyetine BM İnsan Hakları Konseyi üyesi ülkeler bol bol tavsiyelerde bulundu.
Toplantıda, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, STK’lar ve Türkiye tarafından hazırlanan 3 farklı rapor görüşüldü.
Konsey, perşembe günü çıkacak olan nihai raporda Türkiye’ye insan haklarını iyileştirme yönünde tavsiyelerde bulunacak. Birleşmiş Milletler, Türkiye ile ilgili UPR raporlarını 2010 ve 2015 yıllarında yayımlamıştı.
İŞKENCE VE SİVİL ÖLÜMLER KONUŞULDU
Konseyde gündeme gelen Birleşmiş Milletler raporunda, Türkiye’de özellikle 2016 yılından itibaren işkence olaylarında artışların yaşandığına dikkat çekildi. Raporda, yargı mensupları, akademisyenler, gazeteciler ve siyasi muhalefete yönelik baskıların arttığı ifade edildi.
“KAYYIM UYGULAMASI İNSAN HAKKI İHLALİDİR”
177 medya kuruluşunun kapandığını ve medya kuruluşlarının çeşitli birimlerinde çalışan 10 bine yakın insanın işten atıldığı belirtilen raporda, mesleklerini icra eden gazetecilerin ‘terörle mücadele yasaları’ kapsamında yargılandığına dikkat çekildi.
Terörle Mücadele yasalarının muhalefeti susturma aracı halene getirildiği kaydedilen raporda, ayrıca seçimle seçilmiş belediyelere yönelik kayyım uygulanmasının bir insan hakları ihlali olduğu hatırlatıldı.
“ON BİNLERCE KİŞİ İŞTEN ATILDI”
Çalışma yaşamı alanında da Türkiye’deki ihlallere dikkat çekilen raporda, özellikle 2016 yılından itibaren on binlerce kişinin işten atıldığına vurgu yapıldı.
Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik hakları konusunda Türkiye’nin sorumluluklarının hatırlatıldığı raporda, Türkiye’nin uluslararası bir çok uluslararası yasayı ihlal ettiği ifade edildi.
KAYMAKCI, TÜRKİYE’DE ‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VAR’ DEDİ
Türkiye heyeti adına söz alan Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin insan hakları alanında çok önemli çalışmalara imza attığını iddia etti.
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ELEŞTİRİLERİ
Başta ABD ve AB üyesi ülkeler olmak üzere söz alan devlet sözcüleri büyük bir kısmı Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü konusunda saygı göstermeye çağırdı.
Halkın oylarıyla seçilmiş insanların görevden alınmasının ve tutuklanmasına son verilmesi çağrısı yapan devlet sözcüleri, Türkiye’de çok sayıda insan hakları savunucusu, muhalif siyasi parti temsilci ve üyeleri, akademisyen ve azıklık gruplara yönelik baskı, tutuklama ve gözaltılar son vermesi gerektiğini söylediler.
Kadına yönelik şiddet ve çocuk evlilikleri konusunda da Türkiye’yi eleştiren neredeyse bütün üye devletler, Türkiye’nin ayrımcılığa son vermesi çağrısında bulundu.
“İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS TAAHHÜDÜ SÜRMEKTEDİR”
Söz alan Büyükelçi Faruk Kaymakcı, bazı tavsiyelerle ilgili ”yeni çıkarılan yargı reform paketi terörle mücadele yükümlülüklerini de içeriyor. Bizim için ifade özgürlüğü kesin bir haktır. Türkiye’de ifade özgürlüğünün olmadığı söylemi terör örgütlerinin propagandasıdır. Bağımsız mahkemeler her davanın esası için karar verir.” dedi.
Kaymakcı, ‘Türkiye işkenceye sıfır tolerans gösterme taahhüdünü sürdürmektedir’ ifadelerini kullandı.
Türk elçi, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne bağlılığını sürdürdüğünü söyledi.
“BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVDEN ALINMASI YASAL”
Büyükelçi Kaymakcı, bazı seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasını anayasaya uygun olarak tanımladı.
Türk elçi bazı tavsiyelerle ilgili söz alan ülke temsilcilerine, ‘ülkelerinin çıkarları için’ kürsüyü istismar etmemeleri çağrısında bulundu. Kaymakçı ”hücrede kimseyle görüştürülmeksizin tutuklama/gözaltı” iddialarını reddetti.
ÜYE ÜLKELERİN TAVSİYELERİ
- Brezilya: Zorla kaybetme (kaçırılma) vakalarıyla ilgili etkin soruşturmalar yapılmalı.
- Çek Cumhuriyeti: AİHM kararları yargıda uygulanmalı.
- Danimarka: Terörle mücadele yasası uluslararası standartlara getirilmeli.
- Mısır: Gözaltında işkenceden ve kötü muameleden kaçınılmalı.
- Fransa: Terörle mücadele yasası uluslararası standartlara getirilmeli.
- Almanya: Türkiye’nin yargı bağımsızlığını engelleyen tüm yasa hükümleri yürürlükten kaldırmalı.
- Yunanistan: AİHM kararları uygulanmalı, Ekümenik Patriklik tanınmalı ve ülkedeki Rum azınlığın hakları korunmalı.
- İzlanda: İnsan hakları aktivistlerinin saldırıya uğramaktan veya zulüm görmekten korkmaksızın çalışabilmeleri sağlanmalı.
- Irak: Zorla kaybetmeler önlenmeli, komşu ülkelerin sınırları ve egemenlik haklarına saygı göstermeli.
- İtalya: Keyfi gözaltılara son verilmeli ve yargı bağımsızlığı güçlendirilmeli.
- Meksika: Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ile ifade özgürlüğü korunmalı.
- Lüksemburg: Kasım 2017’den bu yana tutuklu bulunan Osman Kavala serbest bırakılmalı.
- Hollanda: Güçler ayrılığı kuvvetlendirilmeli ve ceza kanununda değişiklik yapılmalı.
- İsveç: Türk Ceza Kanunu terörle mücadele yasalarını kapsayacak şekilde reforme edilmeli, ‘keyfi’ olarak tutuklanan seçilmiş başkanlar serbest bırakılmalı.
- İsviçre: İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi için yargı reformu etkin kullanılmalı, gözaltı koşulları iyileştirilerek gözaltı merkezleri işkencenin önlenmesi için izlenmeli.
- İngiltere: Hakaret suçuyla ilgili düzenleme yapılarak ifade özgürlüğü güçlendirilmeli.
- ABD: Türkiye’de terörle mücadele yasası yeniden düzenlemeli, gazetecilerin keyfi olarak tutuklanmasına son verilmeli.
Kaynak: Bold Medya
Türk heyetinin yaptığı sunum ve değerlendirmeler karşısındaki tutumu ‘Human Rights Defenders (HRD)’ örgütünün yaptığı basın açıklamasıyla da eleştirildi.
Basın açıklaması için tıklayın.