Meksika’da neler oluyor?
Meksika, yıllardır halkın kendisini güvensiz hissetmesine ve yüksek oranda şiddet eğilimine sebep olan bir sosyal ayrışma süreci yaşıyor. Bu yaşanan olumsuzluklar, Meksika’yı en tehlikeli ülkeler sınıfına sokuyor.
Gazetecilere yönelik cinayetler, saldırılar, tehditler ve zorla sürgüne gönderilmeler, demokrasinin temel taşları olan bilgi edinme hakkına ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı ve ihlaldir. Artículo 19 gibi bazı kuruluşlar, bugüne kadar 138’i erkek ve 12’si kadın olmak üzere 150 gazetecinin Meksika’da öldürüldüğünü ilan ettiler.
Şimdiye kadar, ülkedeki iktidar ve muhalefet partileri, gazetecilere karşı yapılan saldırı ve tehditler konusunda ciddi bir adım atmadı. Bu yüzden de, siyaseti ve organize suçları birbirine bağlayan bu ağlar, her geçen gün daha da güçlenerek, emniyet, savcılık ve mahkemeleri yolsuzluklarla teker teker etkisizleştirerek işlevsiz hale getirdiler. Bu yüzden de hiçbir kurum gazeteci cinayetlerini soruşturmakla artık ilgilenmiyor.
2022 yılı, Meksika’da gazetecilere yönelik şiddetle başladı, gazeteciler için durumun kritikliği ne seviyede?
Enrique Peña Nieto’nun görev dö- neminde Meksika’da 47 kişi öldürüldü. Buna kıyasla, Andrés Manuel López Obrador hükümetinde şimdiye kadar 31 meslektaşımız hayatını kaybetti. Bu rakamlara göre Meksika’daki gazeteciler için çok dramatik bir yıl oldu. Maalesef katiller ellerini kollarını sallayarak dolanıyorlar.
Neden sürgün gazeteci oldunuz?
Mexico City’deki Proceso dergisinde siyasi meseleleri ele almaktan ve yolsuzluk davalarını soruşturmaktan sorumluydum. Önceki dönemlerde Chihuahua ve sınır şehri Ciudad Juarez’de bir muhabir olarak uyuşturucu kaçakçılığı, narko-politika, ulusal güvenlik ve sınır konuları üzerinde uzmanlaştım.
Felipe Calderón hükümetinin “uyuşturucuya karşı savaş” emri verdiğinde bu haberleri takip ediyordum.
2007’de, Michoacán Ailesi – Zetas kartelinin ismime çıkarttıkları suikast emri verdiği bilgisini aldık. Çalıştığım Proceso dergisinin yönetimi, Meksika’da kalmamın çok riskli olduğunu düşündü ve alternatif olarak İspanya’ya gitmemi önerdiler. Suikast emrinden 7 gün sonra ülkeyi terk ederek Madrid’e geldim.
Neden Meksika’dan ayrılmak zorunda kaldınız ve nasıl Meksika hükümetinin hedefi oldunuz?
Michoacán’da aralarında bir yüksek rütbelinin de olduğu askerlerin öldürülmesine karışan suç örgütlerinin adlarını ve rütbelerini ayrıntılı olarak yayınladığımızdan dolayı Meksika Kamu Güvenliği Sekreteri Genaro García Luna’nın ekibinden olan Ramón Pequeño tarafından tehdit edildim.
Elimizde, García Luna’nın ve ona yakın ekibin organize suçlarla bağlantılı olduğunu dair kanıtlar vardı. Hatta bazı yolsuzluk eylemlerini bile yayınladık.
Hükümetteki bir askeri kaynak, bana yönelik tehdidin uyuşturucu çetesinden değil, Garcia Luna’nın kendi sekreterliğinden gelebileceğine dair şüpheleri olduğunu söyledi. Ancak bu iddiayı hiçbir zaman teyit edemedik. Kesin olan bir gerçek var ki, García Luna bugün hapis- hanede ve Sinaloa karteliyle bağlantılarından dolayı New York Federal Mahkemesi’nde yargılanmayı bekliyor.
Sürgündeki bir gazeteci olarak ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Bazen ülkemizi terk etmek hayatımızı kurtarmanın tek yoludur, ama bu hiç de kolay değil. Ülkenizden ayrılmak zorunda kaldığınızda, travma ve büyük stres yaşıyorsunuz. Yeni ülkenizde iyi insanlar ile karşılaşsanız bile, hayatınızı yeniden inşa etmek gerçekten kolay değil.
İspanya’da dergim için yeniden gazetecilik yapabildiğim için şanslıyım, ancak bunun da bazı zorlukları var. Ne yazık ki, ülkesini terk etmek zorunda kalan diğer Meksikalı meslektaşlarım böyle bir şansı yakalayamadılar.
Şu anda yaşadığınız yerde hala tehditler alıyor musunuz?
Meksika gazeteciler için çok tehlikeli bir ülke. Başkentin dışındaki şehir ve kasabalarda tehlike oranı daha yüksek. Çalıştığı medya kuruluşunun desteğini alamayan meslektaşlarım için bu tehlike daha da büyük. Psikologlar, buralarda görev yapan gazetecilerin, bir savaş muhabirinin yaşadığı travmadan çok daha kötüsünü yaşadığını söylüyor.
Benim İspanya’da olmam bana karşı yapılan tehdidi şimdilik ortadan kaldırdı. Birkaç kez Meksika’ya gittim ve şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadım.
Haber kaynaklarınıza ulaşabiliyor musunuz? Gazeteciler, yapılan baskılar karşısında araştırmayı bırakmalı mı sizce?
Eski kaynaklarım ile artık çok daha az görüşüyoruz. Çünkü bu kaynaklarımın çoğu güvenlik sebepleriyle benimle rahat görüşemiyor.
Araştırmaya devam etmek veya yazmayı bırakmak bir çıkmazdır. Yazmayı bırakmaya karar veren bir meslektaşımı eleştiremem. Her birimiz yaşanacak riskleri ve bir haber konusunda ne kadar ileri gitmemiz gerektiğini tartabiliriz. Bunun da en ideali, güvenliğimizi koruyarak çalışmalarımızı sürdürebilmektir.
Yeniden fırsatınız olsa sizi sürgüne gönderenlere ne sormak isterdiniz?
Bana suikast emrini vermelerindeki gerçek nedeni öğrenmek isterdim. Bu emrin verilmesine hangi hükümet üyeleri dâhil oldu?
“Hükümetteki bir askeri kaynağım, bana yönelik tehdidin aslında Garcia Luna’nın se reterliğinden gelebileceğine dair şüpheleri olduğunu söyledi. Bunu teyit edemedim fakat kesin olan bir gerçek var ki, García Luna bugün hapishanede ve Sinaloa karteliyle bağlantılarından dolayı New York Federal Mahkemesi’nde yargılanmayı bekliyor.”