Site icon International Journalists

AİHM’den tarihi karar

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, (AİHM) KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın 17 Mart 2020 yılında yaptığı başvuruyu karara bağladı. AİHM Türkiye’deki bütün yargılamaları etkileyecek “Yalçınkaya kararıyla”, Türkiye’de fikir hürriyetinin bulunmadığını tescil etti. Derneğimiz International Journalists Association e.V. (IJA) tarafından daha önce hazırlanan ve  birçok kez resmi makamlara iletilen insan hakları ihlallerine yönelik raporlar, mahkeme kararı ile birlikte resmi ağızdan ifade edilmiş oldu.

Yargılamalar hukuki değil siyasi

Türkiye’de yüzlerce gazeteci hakkında Bylock iddiaları, çalıştıkları kurum veya dernek üyeliği dolayısıyla tutuklu ve tutuksuz olarak yargılanıyor. Bu kararla birlikte, yargılamaların sadece hukuki değil aynı zamanda siyasi bir boyut taşıdığı vurgulandı ve düşünce suçlularının derhal özgürlüğe kavuşması gerektiği ilan edildi.

3 madde ihlal edildi

Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS); (6. maddenin 1. fıkrası) adil yargılanma hakkı, (7. madde) kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ve (11. madde) toplantı ve dernek kurma hakkı gibi önemli insan hakları maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti.

Bylock kullanımı TCK’da suç değil

AİHS’nin 7. maddesindeki kanunsuz suç ve ceza olmaz hükmüyle ilgili ihlal kararında ByLock kullanımının Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak yer almadığı belirtilen kararda, ‘Türk mahkemelerinin terör örgütü üyeliğinden ceza vermek için ByLock kullanımını yeterli gördüğü, mesajların içeriğine bakmaksızın ByLock kullanımını bilerek isteyerek silahlı bir terör örgütüne üye olmakla bir tuttuğu’ belirtildi.

Hukuka dönüş çağrısı

Türk yetkililerin ByLock kullananların sayısının 100 bine yaklaştığı tespiti yaptığı belirtilen kararda, bu konuda 6. ve 7. maddelerle ilgili Türkiye aleyhine 8 bin 500 civarında şikayet başvurusu olduğu bildirildi.

Türkiye’nin terör suçlamalarına ilişkin yargılama süreçlerinde özellikle AİHS’in 6. ve 7. maddesinin ihlali bakımından gözlemlenen sistematik sorunlar nedeniyle, Türkiye’den, sözleşmenin 46. maddesi çerçevesinde düzeltmeler yapması gerektiği ifade edildi.

Ayrıca Bylock uygulamasına ilişkin olarak verilerin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)  tarafından elde edildiğine dikkat çeken kararda, yasaların geniş yorumlanmasının ByLock kullanımına dayalı olarak neredeyse otomatik bir suç karinesi yarattığı ve başvuranın kendisine yöneltilen suçlamalardan aklanmasını imkansız hale getirdiği vurgulandı.

Kararın Türkçe ve İngilizce haline buradan ulaşabilirsiniz.

Türkçe:

CASE OF YÜKSEL YALÇINKAYA v TÜRKİYE tr

İngilizce:
CASE OF YÜKSEL YALÇINKAYA v TÜRKİYE (ingilizce)

Exit mobile version