Site icon International Journalists

Türkiye‘deki işkence ve zulümlerin anlatıldığı Tenkil Müzesi Gestapo Hapishanesi‘nde

Türkiye’de özellikle 15 Temmuz sonrası çoğunluğu Gülen Hareketi mensubu onbinlerce insanın yaşadığı mağduriyetler hâlâ tazeliğini koruyor.

Erdoğan ve AKP rejiminin baskısı nedeniyle Almanya’ya gelen sürgündeki gazetecilerin de aralarında bulunduğu KHK’lı isimler tarafından kurulan Tenkil Müzesi, yaşanan hak ihlallerini tüm dünyaya duyurmaya çalışıyor. Tenkil Müzesi, süreçte hak ihlaline uğrayan mağdurların yaşadıklarını Frankfurt’taki tarihi Klapperfeld Hapishanesi’nde sergiliyor.

Boldmedya’nın haberi: Sergiye ev sahipliği yapan Klapperfeld Hapishanesi, Nazi döneminde Alman Gizli Polis Teşkilatı Gestapo tarafından kullanılmış tarihi bir bina. 1886’da inşa edilen ve Nazi döneminde de Alman gizli polis teşkilatının insanları toplama kamplarına göndermeden önce tuttuğu ve hücrelerinde işkence çığlıklarının yankılandığı hapishane, 2002’de tamamen kapatılmış.

Tenkil’in düşman kimseleri topluca ortadan kaldırma, imha etme gibi anlamları var. 15 Temmuz sonrası da Gülen Hareketi’ne AKP iktidarı tarafından adeta ‘düşman hukuku’ uygulandı. Mensupları büyük hukuksuzlar yaşadı. Nazi döneminin tarihi Gestapo Hapishanesi’nde bu mağduriyetlerin sergilenmesi bu açıdan daha da anlamlı. Maalesef burada mağdurların çok azının hikayesi anlatılıyor. Tenkil Müzesi’nin bu yıl ki başlığı, ‘Hatırlamak, Yüzleşmek, İyileşmek’.

Meriç’ten geçerken eşi Hatice Akçabay ile evlatları Ahmet Esat, Mesut ve Bekir Aras’ı kaybeden Murat Akçabay.

Böyle bir sergiyi yazmak gerçekten zor. Çünkü bu bir resim sergisi değil. Tenkil Müzesi’nde insan hakkı ihlaline uğrayan, cezaevlerinde, emniyet nezarethanelerinde gördüğü işkenceler nedeniyle hayatını kaybedenlerin hatıraları gösteriliyor. Bu hatıraları da nakletmek zor ama bir kaç cümle ile anlatmak gerekiyor. Tenkil’de tedavisi engellendiği için hücresindeki beyaz sandalyede yaşamını yitiren komiser Mustafa Kabakçıoğlu’nun, emniyet binasında ilaçları verilmeyen ve işkence gören KHK’lı öğretmen Gökhan Açıkkollu’nun, Türkiye’deki baskıdan kaçarken Meriç’te boğulan Hatice Akçabay ve çocukları Ahmet Esat, Mesut ve Bekir Aras’ın, Mersin Tarsus Cezaevinde tutukluyken ilaçları verilmediği için hayatını kaybeden KHK’lı İngilizce Öğretmeni Halime Gülsu’nun, Ege Denizi’nde Gonca-Ebubekir Kara’nın iki evladının, anne-babası tutuklandıktan sonra kansere yakalanan ve tedavisi engellenen 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç’ın eşyaları da sergileniyor.

Kansere yakalanan ve tedavisi engellenen 8 yaşındaki Ahmet Burhan’ın eşyaları Tenkil Müzesi’nde sergileniyor. Zekiye Ataç, Ahmet Burhan’ın yaşadıklarını anlattı.

Tenkil’i gezerken Ahmet Burhan’ın annesi Zekiye Ataç ile karşılaştım. Ataç, oğlunu kaybetmenin üzüntüsünü hissediyor. Panelde yaptığı konuşmada 8 yaşındaki Ahmet Burhan’ın yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı. Zekiye Hanım, Ahmet Burhan’ın eşyalarının bulunduğu müzeyi, “Keşke bu müzeye ihtiyaç duyulmasaydı. Ama böyle bir zulüm oldu, insanların burayı ziyaret edip görmelerini istiyorum.” sözleriyle anlattı.

Tenkil Müzesi’nin açılışı aktivistlerin sunumuyla başladı.

Frankfurt’taki Klapperfeld Hapishanesi’ndeki Tenkil Müzesi için bir panel düzenlendi. Panele Eski Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, yazar aktivist Kazım Gündoğan, sanatçı Hozan Cane ve Alman eğitimci Dr. Helmut Dinse katıldı. Kanser tedaevisi nedeniyle vefat eden Ahmet Burhan Ataç’ın annesi Zekiye Ataç’ta panelde bir konuşma yaptı. Hozan Cane de Türkiye’de cezaevinde gördüğü işkence ve kötü muameleleri anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

Sürecin mağdurlarından 80 yaşındaki Ali Doğan ve eşi Raziye Hanım, Tenkil Müzesi’ni ziyaret edenler arasındaydı.
Gestapo Hapishanesi’nin hücreleri
Gestapo Hapishanesi’nde hücrelerinde komiser Mustafa Kabakçıoğlu’nun beyaz sandalye üzerinde hayatını kaybedişi de sergileniyor.

Tenkil Müzesi, 30 Temmuz 2023 tarihine kadar açık olacak. Sergiyi cuma günleri 15.00-19.00, cumartesi günleri 12.00-18.00, pazar günleri ise 12.00-18.00 arasında ziyaret edebilirsiniz.

Exit mobile version